İcra ve İflas Hukukuna Dair Herşey...

Tam Versiyon: Gemi üzerinde hapis hakkı- Hapis hakkına yönelik şikayet veya itirazlar- Haciz işleminin iptali
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibinde alacaklının başvurusu ile icra müdürlüğünce aynı tarihte tamir amaçlı tersanede bulunan gemi üzerinde hapis hakkı uygulanması ve hapis hakkına istinaden geminin fiilen haczedilip hapis hakkı defterine kaydedilmesi ve bu konuda tutanak düzenlenerek borçluya ödeme emri tebliği üzerine, borçlunun, hapis hakkına yönelik şikayet veya itirazlarını icra dairesine yapabileceği- Borçlu hakkında hapis hakkının kullanılması suretiyle doğrudan taşınır rehininin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, takibin kesinleşmediği ve dosya kapsamında alınmış herhangi bir ihtiyati haciz kararı bulunmadan anılan gemi hakkında icra müdürlüğünce kesinleşme öncesi fiilen haciz tutanağı düzenlendiği görülmekle, "kesinleşme öncesi ihtiyati haciz kararı alınmadan haciz yapılmayacağı" gerekçesiyle geminin haczine ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu şirket vekili icra mahkemesine başvurarak; alacaklı talebi üzerine icra müdürlüğünce müvekkiline ait gemi üzerinde hapis hakkı uygulandığını ancak yapılan işlemin usul ve yasalara aykırı olduğunu, sicile kayıtlı gemiler üzerinde hapis hakkı doğmayacağını ve ayrıca TTK 1352 f.1(ı) bendi uyarınca doğan deniz alacakları için TTK 1353 hükmünce hapis hakkı uygulanamayacağını, Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı olan 7.... IMOÇ numaralı TSHD.K. K. isimli gemi üzerindeki hapis hakkının ve haksız olarak tutulan defterin kaldırılmasını, ihtiyati haciz kararı ya da kesinleşmiş takip olmaksızın tesis edilen haczin fekkini, geminin yediemin olarak tersane müdürüne teslim edilmesinin hatalı olduğunu yed’i emin olarak ancak gemi kaptanına teslim edilebileceğini, tüm bu sebeplerle hapis hakkının, haksız olarak tutulan defterin kaldırılmasını, haciz işleminin ve geminin yediemin olarak tersane müdürüne teslimi işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiş ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce esası incelendikten sonra istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

1- Hapis hakkı ve geminin yed'i emin olarak tersane müdürüne teslimine ilişkin itirazların değerlendirilmesinde; hapis hakkı için defter tutulması başlığını taşıyan TTK'nun 1398. maddesinin 1. fıkrasında, İcra ve İflas Kanununun 270 ve 271 inci maddelerinin, bu kanun hükümleri uyarınca eşya üzerinde doğan hapis hakkının paraya çevrilmesinde de uygulanacağı, bu maddenin ikinci fıkrasında İcra ve İflas Kanunu'nun 270 inci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen sürenin, eşya üzerinde doğan hapis haklarının paraya çevrilmesinde onbeş gün olduğu, bu maddenin son fıkrasına göre de eşya üzerinde doğan hapis haklarının, teminat altına alınan alacaktan ayrı ve bağımsız olarak yargılama veya icra konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.

Bununla bağlantılı olarak TTK'nun 1399. ve 1400. maddelerinde de hapis hakkıyla teminat altına alınan alacak, bir ilama veya ilam niteliğindeki belgeye dayanıyorsa, alacaklının, defterin tutulmasından başlayarak onbeş gün içinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapabileceği, buna karşılık hapis hakkıyla teminat altına alınan alacak, bir ilama veya ilam niteliğindeki belgeye dayanmıyorsa, alacaklının, defterin tutulmasından başlayarak onbeş gün içinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapabileceği öngörülmüştür.

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 1393. maddesi uyarınca tersane sahibinin geminin yapımından ve onarımından kaynaklanan işlemleri için MK 950. maddesi uyarınca gemi üzerinde hapis hakkı kullanabileceği düzenlenmiştir.

Yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca, alacaklı tarafça rehnin paraya çevrilmesine yönelik takibe geçildikten ve bu konuda kendisine ödeme veya icra emri gönderildikten sonra borçlu, hapis hakkına yönelik şikayet veya itirazlarını takibin şekline göre icra dairesine veya icra mahkemesine yapması gerekir.

Borçlu hapis hakkına karşı çıkmak isterse, bunu ödeme emrine itiraz yolu ile ileri sürebilir (Bkz. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2013 2. baskı, Prof. Dr. Baki Kuru).

Somut olayda, 18.05.2018 tarihinde alacaklının taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe geçtiği alacaklının başvurusu ile icra müdürlüğünce aynı tarihte tamir amaçlı tersanede bulunan gemi üzerinde hapis hakkı uygulandığı, hapis hakkına istinaden fiilen haczedilip hapis hakkı defterine kaydedildiği, yed’i emin olarak tersane müdürüne teslim edildiği bu konuda tutanak düzenlendiği borçluya ödeme emri tebliği üzerine yasal süresinde icra müdürlüğüne borca, hapis hakkına, rehin hakkına, yetkiye ve ferilerine itiraz edildiği, 29.05.2018 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlu, hapis hakkına yönelik şikayet veya itirazlarını takibin şekline göre icra dairesine yapabileceğinden, hapis hakkına itiraz merciin icra müdürlüğü olduğu ve muhafaza işleminin hapis hakkından doğduğu kabul edilmekle, Türk Ticaret Kanunu 1366. maddesi uygulanamayacağından bu sebeplerle itirazların reddi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince işin esasının incelenmesi doğru değil ise de, sonuçta istinaf istemleri reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.

2- Haciz işleminin iptaline ilişkin talebin değerlendirilmesinde; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1380. maddesine göre gemi alacaklıları ile alacakları gemi üzerinde hapis hakkı ile temin edilmiş olan alacaklılar, ihtiyati haczi tamamlamak veya alacağı doğrudan takip etmek için taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilirler. Türk Ticaret Kanunu'nun 1353. maddesinde; “Deniz alacaklarının teminat altına alınması için, geminin sadece ihtiyati haczine karar verilebilir. Bu alacaklar için gemi üzerine ihtiyati tedbir konulması veya başka bir surette geminin seferden men edilmesi istenemez. Akdî veya kanuni bir rehin ile teminat altına alınmış deniz alacakları hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmü ile aynı Yasanın 1366/1. maddesinde; “İhtiyati haczine karar verilen bütün gemiler, bayrağı ve hangi sicile kayıtlı oldukları dikkate alınmaksızın, icra müdürü tarafından seferden men edilerek muhafaza altına alınır.” hükmü yer almaktadır. Şu halde, takibin kesinleşmesinden önce ancak ihtiyati haciz kararı alınması suretiyle haciz kararı verilebilir.

Somut olayda borçlu hakkında hapis hakkının kullanılması suretiyle doğrudan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, takibin kesinleşmediği, dosya kapsamında alınmış herhangi bir ihtiyati haciz kararı bulunmadan anılan gemi hakkında icra müdürlüğünce kesinleşme öncesi fiilen haciz tutanağı düzenlendiği görülmüştür.

O halde, ilk derece mahkemesince yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda kesinleşme öncesi ihtiyati haciz kararı alınmadan haciz yapılmayacağı gerekçesiyle geminin haczine ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz isteminin geminin haczine ve yed’i emin olarak tersane müdürüne teslimine ilişkin şikayeti yönünden kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 28.11.2019 tarih ve 2018/1919 E. - 2018/2257 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20.06.2018 tarih, 2018/336 E. - 2018/357 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 23/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

12. HD. 23.06.2020 T. E: 2019/5510, K: 5410