İcra ve İflas Hukukuna Dair Herşey...
Taşkın (Aşkın) Haciz - Baskı Önizleme

+- İcra ve İflas Hukukuna Dair Herşey... (https://www.myicra.com/forum)
+-- Forum: Mevzuat (https://www.myicra.com/forum/forumdisplay.php?fid=29)
+--- Forum: Makaleler (https://www.myicra.com/forum/forumdisplay.php?fid=39)
+--- Konu Başlığı: Taşkın (Aşkın) Haciz (/showthread.php?tid=483)



Taşkın (Aşkın) Haciz - DuraN - 30-01-2020

TAŞKIN (AŞKIN) HACİZ (İİK. m. 85/I)

Bilindiği gibi; İİK mad. 85/I uyarınca, “borçlunun, kendi yediinde veya üçüncü şahısta olan taşınır malları ile taşınmazlarından ve alacak ve haklarından, alacaklarının anapara, faiz ve masrafları da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur”.

Bu hüküm “icra hukukunda ölçülülük ilkesi”ne uygun bir düzenlemedir[1]. Bu ölçü çerçevesinde borçlunun taşınır/taşınmaz malları haczedilirken, borçlu ve alacaklının karşılıklı çıkarları uzlaştırılarak, yokluğu borçluya en az zarar verecek ve haczi, saklanması, satışı (paraya çevrilmesi) en kolay olacak olan mallara öncelik tanınır[2]. Çünkü icra memuru (haczi yapan memur) alacaklı ile borçlunun karşılıklı çıkarlarını mümkün olduğu kadar uzlaştırmakla yükümlüdür (İİK mad.85/VI)[3].

İcra memurunun İİK 85/I maddesine aykırı olarak haciz yapmasına uygulamada taşkın(aşkın) haciz denilmekte ve bu konudaki şikayet, kamu düzenine ilişkin olduğundan (İİK mad.16/II), süresiz şikayete tabidir. [4]

Gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay içtihatlarında bu konuda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.

Gerçekten doktrinde bu konuda;

“ …Borçlunun mallarından ancak alacağın anapara ve faizini ve takip giderlerini karşılayacak kadarı haczedilir, daha fazlası haczedilemez( m.85,I). Fakat, borçlunun alacağa yetecek kadar malı haczedilirken, yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek ve haczi ve satılması en kolay olan mallardan işe başlamak gerekir…” (KURU, B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2013, s. 424)

“…Haczin konusunu borçlunun haczi kabil taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki alacakları ve diğer parasal malvarlığı değerleri oluşturur. Borçlunun mallarının ancak alacağın kendisi ve faizi ile giderleri karşılayan miktarı haczedilebilir, daha fazlası haczedilemez (m.85,I)…” (PEKCANITEZ, H. ,/ ATALAY, O. , /ÖZKAN, M.S.,ÖZEKES,M., İcra ve İflas Hukuku, 2013, s. 296)

“… Haczin konusu borçluya ait olan ve maddi bir değer ifade eden tüm mamelektir. Borçlunun haczi caiz olan ve maddi bir değer taşıyan tüm malvarlığı değerlendirilirken, alacağa yetecek kadar miktarı haczedilebilecektir…” (KARSLI, A. İcra ve İflas Hukuku, 2014, s. 280)

“… Borçlunun malları, alacaklının anaparası, faiz ve masraflarda dahil olmak üzere alacağın tamamına yetecek kadar haczedilir (m.85/son cümle), bu ölçüyü aşacak nispette haciz yapılamaz. Bunun takdiri icra memuruna aittir. Kanunun koyduğu ölçüyü aşan haciz batıl olmamakla beraber, şikâyet yoluyla iptal olunabilir…” (ÜSTÜNDAĞ, S. İcra Hukukunun Esasları, 2004, s. 153)

“… Haczin konusunu, borçlunun haczi kabil taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki alacakları ve diğer parasal malvarlığı değerleri oluşturur. Borçlunun mallarının ancak alacağın kendisi ve faizi ile giderleri karşılayan miktarı haczedilebilir, daha fazlası haczedilemez (m.85,I).

Haciz sırasında tarafların menfaatinin dengelenmesi, alacaklının alacağına ulaşması sağlanırken, borçlunun da menfaatlerinin mümkün olduğunca korunmasını gerektirir (m.85,VI) …” (PEKCANITEZ, H., /ATALAY, O., /ÖZKAN, M.S, /ÖZEKES,M. İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 2015, s. 209)

“… Kaide, alacağı karşılayacak miktar ve kıymetteki malların haczidir. Ancak, borçludan gayri bir şahsa aidiyeti ileri sürülen malların haczi en sonraya bırakılır. Menkuller ve gayrimenkuller arasında sıra bakımından bir tefrik yapılmamış olmakla beraber, gayrimenkul haczedildiği halde ‘borçlu, borcun ifasına yetecek menkul mal veya vadesi gelmiş sağlam bir alacak gösterirse, gayrimenkul üzerinde haciz baki kalmak üzere, önce, gösterilen menkul veya alacak da haciz olunur (m.85/III)’…” (POSTACIOĞLU, İ.E,  İcra Hukuku Esasları, 1982, s. 305)  

“… Borçlunun mallarından, ancak alacağın ana ve faizi ile takip giderlerini karşılayacak kadarı haczedilir, daha fazlası haczedilemez (m.85/I). Fakat borçlunun alacağa yetecek kadar malı haczedilirken, yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek ve haczi ve satılması en kolay olan mallardan işe başlamak gerekir.

    Haczi koyan müdür borçlu ile alacaklının menfaatlerini bağdaştırmakla yükümlüdür.(m.85,VI)…” ( KURU,B. İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 2013, s. 237)

“… Hacizde kural, alacağı karşılayacak tutar ve değerdeki mallara icra dairesince el konulmasıdır. Ancak, borçludan başka bir kişiye ait olduğu ileri sürülen malların haczi en sonraya bırakılır. Taşınır ve taşınmazlar arasında sıra yönünden bir ayrım yapılmamış olmakla birlikte, taşınmaz haczedildiği halde ‘borçlu, borcun ifasına yetecek taşınır mal ya da vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse, taşınmaz üzerinde haciz baki kalmak üzere, gösterilen taşınır ya da alacak da haczolunur.’ (İİK m.85/III)…” (POSTACIOĞLU, İ.E/ ALTAY, S. İcra Hukuku Esasları, 2010, s. 380)

“… Borçlunun mallarından ancak alacağın ana, faiz ve takip giderlerini karşılayacak miktarı haczedilebilir. Daha fazlasının haczedilebilmesi (aşkın haciz), kanunun amir hükmüne aykırıdır (m.85/I).

İİK’nun 85. maddesi ‘alacaklılara yetecek miktarın’ belirlenmesinde icra müdürüne takdir hakkı tanımıştır. Bu nedenle haciz memuru takdir hakkını yerinde kullanmalıdır. Takdir hakkı yerinde kullanılmadığı takdirde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmak mümkündür.

Borçlunun alacağa yetecek kadar malı haczedilirken, yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek, haczi ve satılması en kolay olan malların öncelikle haczedilmesi gerekir.

Haciz koyan memur, borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar bağdaştırmakla yükümlüdür. Çünkü haczi yapan memur alacaklı ile borçlunun karşılıklı çıkarlarını mümkün olduğu kadar uzlaştırmakla yükümlüdür…” (COŞKUN, M. İcra ve İflas Kanunu, 2013, s. 1442)

“… Borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişiler elinde bulunan hak ve alacaklardan asıl alacak, alacağın faizi ve bütün takip masraf ve giderlerini karşılayacak kadarı haczedilir. İcra memuru haczi yaparken, maddenin son fıkrasında hüküm altına alındığı gibi, borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar bağdaştırmalıdır…” (OSKAY, M. / KOÇAK, C. / DEYNEKLİ, A. / DOĞAN, A. İİK Şerhi, Cilt 2, 2007, s. 25,54 vd.)  

“… İcra memuru mümkün olduğu kadar tarafların menfaatini temin ile mükellef olduğundan, borçlunun mallarından tahsili istenen alacak ve takip masraflarını karşılayacak miktarına haciz koymalıdır…” (OLGAÇ, S. İcra ve İflas Kanunu, Cilt 1, 1974, s. 728)

“… Borçlunun menfaati, ancak takip konusu asıl ve faiz alacağı ile takip masraflarını karşılamaya yetecek kadar malların haciz edilip paraya çevrilmesini (m.85/I) öngörür. Hatta yeteri kadar haciz edilecek malların hangi mallar olması gerektiği de borçlunun menfaatini ilgilendirebilir (m.85/2-3).

İcra müdürü takip dosyasına ‘kapak hesabı’ yaparken, borç miktarının belirlenmesinde kesinleşen takip talebi ile bağlıdır… Takip dosyanın ön kapağının iç kısmına yapılan ‘kapak hesabına’ göre bulunacak alacak miktarı ile mahcuz malların muhammen kıymeti karşılaştırılmak sureti ile ‘haczedilen malların muhammen kıymetinin borcu aşan kısmı’ belirlenir…” ( MUŞUL, T. İcra ve İflas Hukuku, Cilt 1, 2013,s.483 vd. )  

“… Borçlunun hakkında kesinleşen takipteki tüm borç miktarı kadar malı haczedilir. Borç miktarından anlaşılması gereken, dosyanın haciz günü itibari ile bütün borcu ve bu borcun tahsili için yapılması muhtemel tüm masrafları da karşılaması gerekir…” (KAPLAN, N. Güncel İçtihatlarla İcra ve İflas Hukuku Uygulama ve Uygulama Notları, 2014, s. 427)  

denilmiştir.

Yüksek mahkeme de bu konuda;
  • “İİK. nun 85/son maddesinde yer alan kuralın hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak, alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesinin güvenceye alınmasını amaçladığını, icra müdürünün yaptığı işlemlerde bütün ilgililerin yararlarını dikkate almak zorunda olduğunu”[5]

  • “Borçlunun ‘aşkın haciz yapıldığı’ iddiası ile yaptığı şikâyetin, İİK’nun 85. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekirse de, şikâyetten sonra alacaklı vekilinin ‘hacizlerin kaldırılmasını’ istemiş olması halinde, mahkemece ‘konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına’ şeklinde karar verilmesi gerekeceğini”[6]

  • “Mahkemece, davacının mal beyanında beyan ettiği ve haczedilen taşınır ve taşınmaz malları üzerinde değer tespitine yönelik araştırma yapıldıktan sonra, borç aslı ve hesaplanacak gecikme zammına yetecek miktar mal üzerindeki haczin devamı ile diğer mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini”[7]

  • “Sadece borçlunun mal beyanında gösterdiği malların haczi ile yetinilmeyeceğini, alacaklının alacağının tamamını karşılayacak miktardaki borçlunun mallarının haciz edilebileceğini” [8]

  • “Belediye Başkanlığının hangi gayrimenkullerine haciz konulduğunun dosya içeriğinden anlaşılamadığını, haczi mümkün taşınmazları 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 19/7. maddesine göre saptayarak ve bu taşınmazlar açısından değer belirlemesi yapılarak alacak miktarını karşılayacak taşınmazların belirlenmesi ve belediye malları üzerindeki fazla hacizlerin kaldırılması gerektiğini” [9]

  • “Haczi yapan memurun, borçlu ile alacaklının yararlarını olabildiğince bağdaştırması gerekeceğini”[10]

  • “İcra memurunun, takip konusu alacak ve takip masraflarını karşılayacak miktardan fazla mal haciz etmemesi gerekeceğini” [11]
belirtmiştir.                                                    

Bir  uyuşmazlıkta; şikâyet edilen (alacaklı) A… GRUP TURİZM İŞLETMELERİ A.Ş, … .. İcra Müdürlüğünün …./…… sayılı takip dosyasında takip borçluları İ. K. ve K… TURİZM İNŞ. TİC. ve GIDA SAN. LTD. ŞTİ hakkında takip çıkışı 6.697.618,34 TL ( 2.498.110,72 $ + 1.093,86 $ işlemiş faiz = 2.499.204,58 $ ) alacağının tahsili için yaptığı takip sırasında bu alacağının temini için şikâyetçi ( borçlu ) İ. K.’ ye ait A. T. Köyü 104 ada 19 parsel kayıtlı taşınmazın (otelin) tapu kaydına haciz koydurduktan sonra ayrıca borçlu İ.K.’ nin hem adına kayıtlı olan taşınmazların tapu kayıtlarına, hem adına kayıtlı olan araçların trafik kayıtlarına, hem –aşağıda listesini bildirdiğimiz- 35 bankadaki hesaplarına, hem -aşağıda dosya numaralarını bildirdiğimiz- muhtelif icra dosyalarına, hem -aşağıda isimlerini bildirdiğimiz- (51) üçüncü kişiye ve hem de -aşağıda isimlerini bildirdiğimiz- (4) şirketteki hisselerine haciz koydurmuştur. Gerçekten borçlu İ. K.’nin adına kayıtlı bulunan ya da 3.kişilerde bulunan hak ve alacaklarına gönderilen haciz müzekkere ve ihbarnameleri aşağıda liste halinde sunulmuştur:
........
Bu uyuşmazlıkta; takip alacaklısı A… GRUP TURİZM İŞLETMELERİ A.Ş, takip konusu yaptığı USD bedelli çeklere dayalı alacağının tahsili için, aynı zamanda bu çeklerden doğan alacağını da, lehine kurulmuş olan A., T. Köyü 104 ada 19 parseldeki ipoteğin kapsamına dahil ettiği gibi, bu dosyadan doğan alacağı için de taşınmaz üzerine haciz koydurmuştur. Yüksek mahkemenin “taşınmazın ipotekli olmasının ayrıca haciz edilmesini engellemeyeceği” doğrultusundaki içtihatı[12] doğrultusunda, alacaklı A… GRUP TURİZM İŞLETMELERİ A.Ş’ nin yapmış olduğu haciz işleminde bir usulsüzlük yoktur. Alacaklı tarafından kaydına haciz konulan A., T. Köyü  104   ada   19 parselde   kayıtlı bulunan taşınmazın (otel tesisinin) değerinin, -… .. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …./.. D. iş sayılı dosyasından yapılan tespit sırasında alınan 19.08.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre 40.231.370,00 TL olduğu görülmüştür.

Ayrıca, tarafımıza sunulan belgeden; borçlu İ.K.’nin tapu kaydına haciz konulan taşınmazda bulunan, daha önce tesis edilmiş olan T. Vakıflar Bankası T.A.O’nın kalan ipotekli alacak tutarının…………………………….……. TL olduğu saptanmıştır.

Böylece, borçlu İ. K.’ye ait A., T. Köyü 104 ada 19 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın değerinin, şikayetli (karşı taraf) alacaklı A… GRUP TURİZM İŞLETMELERİ A.Ş’nin .. .. İcra Müdürlüğünün …./….. sayılı takip dosyasındaki alacağını kat be kat (fazlası ile) karşıladığı anlaşıldığından, adı geçen alacaklının bununla yetinmeyip ayrıca şikayetçi( borçlu) İ. K.’ nin -yukarıda liste halinde belirttiğimiz- adeta tüm malvarlığına haciz koydurmuş olması hem “İİK’nun 85/I maddesinin açık hükmü”ne  ve hem de “icra hukukunda ölçülülük ilkesi”ne aykırı olduğundan ve ihlal edilen bu kural kamu düzenine ilişkin olduğundan, adı geçen borçlunun, icra müdürlüğünün bu haksız uyguladığı taşkın(aşkın) haczin kaldırılmasını (iptalini), süresiz şikayet yoluyla talep etme hakkı mevcuttur…01.09.2015