25-12-2020, Saat: 15:40
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2016/12749
KARAR NO : 2017/5365
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 13. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/09/2015
NUMARASI : 2015/754-2015/533
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçluların süresinde icra mahkemesine başvurularında; takip dayanağı bonoda alacaklı ve borçlunun aynı kişi olduğunu, müşterek ve müteselsil kefilin aynı zamanda lehtar olduğunu, keşidecinin kendi emrine bono tanzim edemeyeceğini, senedin kambiyo vasfında olmadığını, 13.02.2015 tarihinde 17.000 TL ödendiğini, borçlarının bulunmadığını ileri sürürek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, keşidecinin kendi emrine bono tanzim edemeyeceği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.
TTK'nun 673. maddesi hükmüne göre; poliçe, bizzat keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi, keşideci üzerine veya bir üçüncü kişi hesabına da düzenlenebilir. Ancak TTK'nun 778. maddesinde, aynı Yasa'nın 673. maddesine yollama yapılmadığından, bonolar açısından, bononun borçlusu konumunda olan keşideci, kendisini lehtar göstermek suretiyle bono düzenleyemez. Bir başka anlatımla, lehtar ve keşideci sıfatının birleşmesi durumunda, düzenlenen senet, bono niteliğinde sayılmaz.
Somut olayda, takip dayanağı bonoda, keşidecinin Fatih Bölükküçük, aval verenin ... lehtarın ise yine .... olduğu, bononun, lehtar cirosu ile takip alacaklısı devredildiği görülmektedir. Takip alacaklısı, ciranta .... olup, ciranta yönünden alacaklı ve borçlu sıfatı birleşmemiştir. Keşideci ve lehtar arasındaki hukuki durum cirantayı etkilemez.
O halde, mahkemece, borçluların diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline hükmolunması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.