02-01-2021, Saat: 00:17
12. Hukuk Dairesi 2019/6786 E. , 2020/4079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İlamlı icra takibinde borçlu, takip talebinde talep edilen faizin fahiş olduğundan bahisle takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince; takibe konu ilamda hükmedilen tazminatlara işleyecek faizin ve başlangıç tarihlerinin belirli olduğu, faiz hesabında isabetsizlik bulunmadığının 11/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği; borçlunun ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Takibe konu ... Asliye Ticaret Mahkemesi ilamında; maddi ve manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
İlamda, faiz ve faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir.
İlk derece mahkemesince esas alınan 11/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda asıl alacağa haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz yerine, avans faiz oranı işletilmiştir.
Somut olayda dayanak ilamda hükmedildiği şekilde ticari faiz türü adı altında literatürde bir faiz oranı olmadığından ilamda belirtilen ticari faizden, yasal faiz anlaşılması gerekmekte olup asıl alacağa yasal faiz işletilmelidir.
O halde, mahkemece, bilirkişiden tekrar ek rapor alınarak, asıl alacağa haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle hesaplama yaptırılması gerekirken, hatalı hesaplama içeren ek bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 28.01.2019 tarih ve 2018/2462 E.-2019/275 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 22.05.2018 tarihli ve 2017/644 E.-2018/369 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İlamlı icra takibinde borçlu, takip talebinde talep edilen faizin fahiş olduğundan bahisle takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince; takibe konu ilamda hükmedilen tazminatlara işleyecek faizin ve başlangıç tarihlerinin belirli olduğu, faiz hesabında isabetsizlik bulunmadığının 11/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği; borçlunun ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Takibe konu ... Asliye Ticaret Mahkemesi ilamında; maddi ve manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
İlamda, faiz ve faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir.
İlk derece mahkemesince esas alınan 11/04/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda asıl alacağa haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz yerine, avans faiz oranı işletilmiştir.
Somut olayda dayanak ilamda hükmedildiği şekilde ticari faiz türü adı altında literatürde bir faiz oranı olmadığından ilamda belirtilen ticari faizden, yasal faiz anlaşılması gerekmekte olup asıl alacağa yasal faiz işletilmelidir.
O halde, mahkemece, bilirkişiden tekrar ek rapor alınarak, asıl alacağa haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle hesaplama yaptırılması gerekirken, hatalı hesaplama içeren ek bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 28.01.2019 tarih ve 2018/2462 E.-2019/275 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 22.05.2018 tarihli ve 2017/644 E.-2018/369 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.