İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey...

Tam Versiyon: Maden Ocaklarının Haczi ve Satışı
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Haciz ve ihtiyati tedbir:
Madde 40 – Madenin işletilmesinde gerekli olan kuyular, ocaklar ve galeriler ile makineler, binalar, yer altında ve yer üstünde kullanılan her türlü nakil vasıtaları madenin çıkarılması, temizlenmesi, izabesi gibi cevherin kıymetlendirilmesine yarayan alet ve tesisler ve bir senelik işletme malzemesinin üzerine münferiden haciz veya ihtiyati tedbir konulamaz.
Ancak işletme hakkı ile bir bütün teşkil eden 1 inci fıkrada yazılı tesis, vasıta, alet ve malzemenin tamamı veya çıkarılmış cevherlerle bu cevherlerin bakiyeleri ve cürufu üzerine haciz ve ihtiyati tedbir konulabilir. Üçüncü şahsın rehin hakları saklıdır.
Bir madenin tamamının icra yolu ile satışı 43 üncü maddede yazılı usule tabidir.
Haciz ve ihtiyati tedbir dolayısıyla madenin faaliyetine müdahale edilemeyeceği:
Madde 41 – Madenin tamamına veya çıkarılmış cevherlerle bakiye yığını ve cürufuna gerek haciz veya ihtiyati tedbir konulması ve gerekse bunların icraen satışına teşebbüs edilmesi hallerinde alacaklı veya icra dairesince madenin faaliyeti durdurulamayacağı gibi bu faaliyete müdahale de edilemez.
İpotek ve kapsamı:
Madde 42 – Maden (...)işletme ruhsat sahibinin maden için yapmış olduğu borcunu veya ileride bu maksatla borçlanmasının temini için maden üzerinde bir veya müteaddit derece ve sırada ipotek tesis olunabilir. (2)
İpotekli takyit edilmiş (...)işletme ruhsatının alanlarında değişiklik olduğu takdirde mevcut ipotek, hiçbir muameleye tevessül edilmeden yeniden ita edilen ruhsat üzerinde de aynı şartlarla devam eder. (2)
(...)işletme ruhsatı ile bir bütün teşkil eden 40 ıncı maddenin birinci fıkrasında yazılı tesis, vasıta, alet ve malzemenin heyeti umumiyesi ipoteğin şümulune girer. (2)
Tesis olunacak ipotek ruhsat süresini geçemez.
İpotek alacaklısı, maden (...) işletme ruhsatı ile kül teşkil eden ve tapu sicilinde kayıtlı bulunan gayrimenkuller üzerinde, (...)işletme ruhsat sahibinin tasarruflarına mani olmak için umumi hükümler dairesinde tapu siciline şerh verilmesini isteyebilir. (2)
Maden işletme hakkının sona ermesi halinde ipoteğin hükmü 33 üncü maddenin birinci fıkrası şümulü dışında kalan tesis, vasıta, alet ve malzemeye inhisar eder.
Maden ipoteği sicil kütüğündeki ipotek kaydının terkini ile sakıt olur.
İpoteğin paraya çevrilmesi:
Madde 43 – İpoteğin vadesi sonunda veya alacağın muacceliyet kesbetmiş olması halinde alacaklı alacağının tahsili için ipoteğin taalluk ettiği maden (...) (2) işletme ruhsatını genel hükümler dairesinde sattırabilir. (2)

Maden (…)işletme ruhsatını iktisap etmek isteyen talibin bu hakkın iktisabı için aranan kanuni şartları haiz olması lazımdır. Talip bu şartları haiz bulunduğunu, Bakanlıktan alacağı vesika ile ispat eder. İcra dairesi bu vesikayı ibraz etmiş olan talipler arasında satışı yapar. (1)
Satışın neticesi icra dairesi tarafından Bakanlığa bildirilir. Keyfiyet madenin sicil kütüğüne şerh ve ipotek kaydı terkin edilir. Devir muamelesi bu surette tekemmül eder.
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/21509
Karar: 2003/24698
Karar Tarihi: 15.12.2003
ÖZET: 3213 sayılı Yasanın 40.maddesinde "Madenin işletilmesinde gerekli olan kuyular, ocaklar ve galeriler ile makineler, binalar, yer altında ve yer üstünde kullanılan her türlü nakil vasıtaları, madenin çıkarılması, temizlenmesi izalesi gibi cevherin kıymetlendirilmesine yarayan alet ve tesisler ve 1 senelik işletme malzemesine münferiden haciz konamaz. Ancak işletme hakkı ile bir bütün teşkil eder. 1. fıkrada yazılı tesis, vasıta, alet ve malzemenin tamamı veya çıkarılmış cevherlerle bu cevherin bakiyeleri ve cürufu üzerine konulabilir" hükmü öngörülmüştür.
Bu durumda Merciice anılan Yasanın emredici kuralı re'sen nazara alınarak, maden işletme ruhsatı getirtilip haczedilen menkullerin işletme hakkı ile bir bütünlük arz edip etmediği dolayısıyla hacizlerinin mümkün bulunup bulunmadığı mahalli bilirkişi aracılığıyla yapılacak keşif sonucu belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmek gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.


(3213 S. K. m. 40)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Karar: 6309 sayılı Yasa 3213 sayılı Yasa ile değişmiş olup, 3213 sayılı Yasanın 40.maddesinde "Madenin işletilmesinde gerekli olan kuyular, ocaklar ve galeriler ile makineler, binalar, yer altında ve yer üstünde kullanılan her türlü nakil vasıtaları, madenin çıkarılması, temizlenmesi izalesi gibi cevherin kıymetlendirilmesine yarayan alet ve tesisler ve 1 senelik işletme malzemesine münferiden haciz konamaz. Ancak işletme hakkı ile bir bütün teşkil eder. 1. fıkrada yazılı tesis, vasıta, alet ve malzemenin tamamı veya çıkarılmış cevherlerle bu cevherin bakiyeleri ve cürufu üzerine konulabilir" hükmü öngörülmüştür.
Bu durumda Merciice anılan Yasanın emredici kuralı re'sen nazara alınarak, maden işletme ruhsatı getirtilip haczedilen menkullerin işletme hakkı ile bir bütünlük arz edip etmediği dolayısıyla hacizlerinin mümkün bulunup bulunmadığı mahalli bilirkişi aracılığıyla yapılacak keşif sonucu belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmek gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/21434
K. 2004/26068
T. 16.12.2004
• MADENİN HACZİ ( Madenin İşletme Hakkına - Madenin İşletilmesi ile Bütünlük Teşkil Eden Alet ve Malzemenin Tamamına veya Madenden Çıkartılan Cevherlerin Bakiyeleri ve Cürufu Üzerine Haciz Konulabileceği )
• MADENDE KULLANILAN ALETLER ( Üzerine Münferiden Haciz Konulamayacağı )
• HACZEDİLEN MENKULÜN İŞLETME HAKKI ( Mahkemece Resen Madenin İşletme Ruhsatı getirtilip Haczedilen Menkulün İşletme Hakkı İle Bir Bütünlük Teşkil Edip Etmediği ve Münferiden Haczedilmesinin Mümkün Olup Olmadığının Araştırılması Gereği )
• İŞLETME HAKKI İLE BÜTÜNLÜK TEŞKİL EDEN MENKUL ( Haczedilmezlik Şikayetinin Reddi Gereği - Mahkemece Resen Madenin İşletme Ruhsatı getirtilip Haczedilen Menkulün İşletme Hakkı ile Bir Bütünlük Teşkil Edip Etmediği ve Münferiden Haczedilmesinin Mümkün Olup Olmadığının Araştırılması Gereği )
• HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ ( Mahkemece Resen Madenin İşletme Ruhsatı Getirtilip Haczedilen Menkulün İşletme Hakkı İle Bir Bütünlük Teşkil Edip Etmediği ve Münferiden Haczedilmesinin Mümkün Olup Olmadığının Araştırılması Gereği - Maden Haczi )
3213/m.40,41
ÖZET : Bir madenin işletme hakkına ya da madenin işletilmesi ile bütünlük teşkil eden alet ve malzemenin tamamına veya madenden çıkartılan bu cevherlerin bakiyeleri ve cürufu üzerine haciz konulabilir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : İcra Mahkemesinin gerekçesinde de vurgulandığı üzere 3213 Sayılı Yasa'nın 40 ve 41. maddelerinde öngörülen hükümler esas alınarak haczedilmezlik şikayetinin çözümlenmesi gerekir. 3213 Sayılı Yasanın 40. maddesinde; "Madenin işletilmesinde, gerekli olan kuyular, ocaklar ve galeriler ile makineler, binalar, yer altında ve yer üstünde kullanılan her türlü nakil vasıtaları, madenin çıkarılması, temizlenmesi, izalesi gibi cevherin kıymetlendirilmesine yarayan alet ve tesisler ve ( 1 )senelik işletme malzemesinin üzerine münferiden haciz konulamaz. Ancak, işletme hakkı ile bir bütün teşkil eden 1. fıkrada yazılı tesis, vasıta, alet ve malzemenin tamamı veya çıkarılmış cevherlerle bu cevherlerin bakiyeleri ve cürufu üzerine konulabilir" hükmü öngörülmüştür.

Bu durumda, Mahkemece anılan yasanın emredici kuralı re'sen nazara alınarak, Maden İşletme Ruhsatı getirtilip haczedilen menkulün işletme hakkı ile bir bütünlük teşkil edip etmediği ve münferiden haczedilmesinin, mümkün olup olmadığı araştırılmalıdır. Borçlunun Maden işletme Ruhsatı yok ise veya ruhsat bulunmakla beraber işletme hakkıyla bütünlük teşkil eden menkullerin tamamı haczedilmemişse şikayetin reddine karar verilmesi gerekecektir. Somut olayda sadece iki adet menkulün haczedildiği gözetilerek yukarıda açıklanan araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 16.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.