İcra ve İflas Hukukuna Dair Herşey...
Haczin kaldırılması- İpotek şerhinin terkini ile ilgili Çeşitli İçtihatlar - Baskı Önizleme

+- İcra ve İflas Hukukuna Dair Herşey... (https://www.myicra.com/forum)
+-- Forum: Emsal Kararlar ve İçtihatlar (https://www.myicra.com/forum/forumdisplay.php?fid=49)
+--- Forum: Yargıtay İçtihatları (https://www.myicra.com/forum/forumdisplay.php?fid=21)
+--- Konu Başlığı: Haczin kaldırılması- İpotek şerhinin terkini ile ilgili Çeşitli İçtihatlar (/showthread.php?tid=925)



Haczin kaldırılması- İpotek şerhinin terkini ile ilgili Çeşitli İçtihatlar - DuraN - 13-10-2020

Haczin kaldırılması- İpotek şerhinin terkini- Tapu iptali ve tescil davası-
Çeşitli İçtihatlar

[b]İhaleye konu taşınmazın icra müdürlüğünce haciz konulduğu tarihte borçlu adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşıldığından, icra memurunun haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı- Hacizden sonra mahkemeden tapu iptal ve tescil kararı alınmasının hacizlerin fekkine dair karar alınmadığı sürece duruma etki etmeyeceği- İcra müdürü haciz işlemini yaparken, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu ve yeterli olduğu- Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumunun değişmeyeceği- Tescil kararının hacizden sonra kesinleşmesi ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımaması halinde haczin kaldırılması isteminin 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği- Tescil kararı sebebiyle ihalenin feshine karar verilemeyeceği-[/b]


[b]Sonradan tapu iptal ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekeceği-[/b]


[b]Taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- Şikayetçi üçüncü kişinin, hacze konu taşınmaz hakkında açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptaline ve şikayetçi adına tesciline karar verildiği kararının kesinleştiği ancak, haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olduğu tapu kaydından anlaşıldığından ve mahkeme kararında haczin kaldırılması yönünde bir hüküm de olmadığından, şikayetçinin, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği-[/b]


[b]Taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için, haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı bulunmasının zorunlu olduğu-[/b]
[url=https://app.e-uyar.com/karar/index/fd85f45d-4e49-4d13-a24c-88c785cf6161]12. HD. 10.10.2011 T. 2686/19376

[b]İcra müdürü haciz işlemini yaparken haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterli olacağı, böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılacağı, somut ise olayda tescil kararı hacizden [/b][b]sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından, haczin kaldırılması istemi 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği ve bu karar sebebiyle ihalenin feshine karar verilmeyeceği-[/b]


[b]Satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanının yasal olarak ortadan kalktığı- Şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hakkın, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmeyeceği- Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- Haciz tarihinde taşınmazın bir kısım hissesi borçlu adına kayıtlı ise haciz işleminde usulsüzlük olmadığı-[/b]

[b]Haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmazın borçlunun borcu için haczinin mümkün olmayacağı, uyuşmazlığa konu tescil kararı hacizden sonra verilip kesinleştiğinden taşınmazın, haciz şerhi ile birlikte 3. kişilere intikal edeceği, bu durumun, TMK mad. 1023'te tanımlanan 'tapuya güven ilkesinin' de doğal bir sonucu olduğu, sonuç itibari ile, haciz tarihinde borçlu taşınmazın hissedarı olduğundan ve haciz tarihinden önce davacı ve diğer mirasçılar lehine verilmiş ve kesinleşmiş bir tapu iptal ve tescil kararı bulunmadığından konulan haczin yasaya uygun olduğu-[/b]
[b]Haciz veya ipotek şerhlerinin terkinine ilişkin davalarda lehtarların hakları etkileneceğinden, davada, haciz ve ipotek lehtarlarının davalı olarak gösterilmeleri gerektiği-[/b]
[b]Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi TMK. mad. 1010 uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkininin mümkün olduğu, bu tür davaların tapu sicilindeki haciz lehdarı davalı gösterilmek suretiyle adli yargı yerinde görüleceği-[/b]
[b]Asıl olan taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olmakla; miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyetin tescilden önce kazanılacağı; davacının vasiyetnameden kaynaklanan hakkı kişisel bir hak olduğundan taşınmazın mülkiyeti davacı adına tescile ilişkin ilamın kesinleştiği tarihinde davacıya geçmiş olup, davacı, taşınmazın mülkiyetini kazanmadan önce davalı yararına haciz şerhi tesis edildiği anlaşıldığından; mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerindeki borçlu mirasçının terekedeki hissesinin karşılığı pay üzerindeki haczin kaldırılması talepli davanın reddedilmesi gerektiği-[/b]
[b]Haciz şerhinin terkinine ilişkin dava-[/b]
[b]Yetki belgesine istinaden alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, HUMK mülga mad.440 uyarınca sulh hukuk mahkemelerinin kararları karar düzeltmeye tabi olmasa da, dairenin hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin kararında maddi hata bulunması nedeniyle davalının karar düzeltme isteminin incelenmesi gerektiği- Ortaklığın giderilmesi davasına dayanak teşkil eden takip dosyasının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı, icra dosyasının incelenmesinde ise taşınmazın bağımsız bölümü üzerinde bulunan haciz şerhinin düştüğü belirtilerek kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne yazı yazıldığı, UYAP üzerinde yapılan kontrolde dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerindeki haciz şerhinin de kaldırıldığının anlaşıldığı, haczin yenilendiğine ilişkin bir belge ve bilgi bulunamadığı bu nedenle, davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığı-[/b]
[b]Gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulacağı ve tasarruf yetkisinin TMK mad. 1010 anlamında kısıtlanacağı, bu tür kişisel hakların tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğuracağından taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale geleceği- Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi TMK mad. 1010 uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkininin mümkün olduğu-[/b]
[b]Taşınmaz mülkiyetinin tescille kazanılacağı, miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyetin tescilden önce kazanılacağı, bu hallerin varlığında malikin tasarruf işlemleri yapabilmesinin mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlı olduğu-[/b]
[b]Arsa sahibi aleyhine açılan tapu iptali ve tescili davasında yargılama aşamasında tüketici mahkemesinin yazısı ile tapu kaydına "kesinleşmemiş mahkeme kararı vardır" şerhi yazılması halinde önceden tesis edilen ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması olanağı bulunmadığı- Hükmün kesinleşmesinden sonra tapu kaydına yazılan şerhlerin lehdarlarının tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişi konumunda sayılmayıp TMK mad. 1023'ün korumasından yararlanamayacakları-[/b]
[b]Haciz şerhinin terkini isteği hakkında-[/b]
[b]Gayrimenkulün haczi ile tasarruf hakkının kısıtlanacağı, tasarruf yetkisi kısıtlamalarının şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı da ileri sürülebileceği-[/b]
[b]Haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmazın borçlunun borcu için haczinin mümkün olmayacağı, uyuşmazlığa konu tescil kararı hacizden sonra verilip kesinleştiğinden taşınmazın, haciz şerhi ile birlikte 3. kişilere intikal edeceği, bu durumun, TMK mad. 1023'te tanımlanan 'tapuya güven ilkesinin' de doğal bir sonucu olduğu, sonuç itibari ile, haciz tarihinde borçlu taşınmazın hissedarı olduğundan ve haciz tarihinden önce davacı ve diğer mirasçılar lehine verilmiş ve kesinleşmiş bir tapu iptal ve tescil kararı bulunmadığından konulan haczin yasaya uygun olduğu-[/b]