*  Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı
0
Yorum
412
Okunma
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
BU KONUYU DEĞERLENDİR
Görüntüleyenler: 2 Ziyaretçi
Konuyu Yazdır
Çalışkan Üye
*
Şuan Çevrimdışı
Yeni Üye
23
(Mesajlar)
21
(Konular)
21-12-2022
(Kayıt Tarihi)
Avukat
(Meslek)
(68) Aksaray
(Görev Yeri)
(Haberci)
0
(Rep Puanı)

Baro Siciliniz: 411
#1
05-02-2024, Saat: 12:49 (Son Düzenleme: 14-07-2024, Saat: 13:38, Düzenleyen: FatihEmre.)
DANIŞTAY
8. DAİRE
Esas Numarası: 2020/3630
Karar Numarası: 2020/5365
Karar Tarihi: 08.12.2020

Dava konusu uyuşmazlıkta, Ankara Barosu levhasına nakil yoluyla kayıt talebinde bulunan davacıdan, levhaya kayıt ücreti olarak giriş keseneği nakil gelen açıklamasıyla 4.000,00 TL tahsilat yapıldığı, yapılan tahsilatın Avukatlık Kanunu uyarınca Baro Genel Kurulunca belirlenen giriş keseneği tutarından fazla olduğu, her ne kadar tahsilat makbuzunda giriş keseneği açıklamasına yer verildiği görülmekte ise de, belirlenen 4.000,00 TL tutarın sadece nakil yoluyla levhaya kayıt başvurusunda bulunanlar için uygulandığı, usulüne uygun avukatlık stajı yaparak baro levhasına kayıt talebinde bulunanlardan alınacak giriş keseneği ile nakil yoluyla baro levhasına kayıt talebinde bulunan avukatlardan alınacak giriş keseneği arasında ayrım yapılmasını gerektirir herhangi bir yasal dayanağın bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Sadece nakil yoluyla baro levhasına kayıt başvurusunda bulunanlar için öngörülen bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda, baro levhasına kayıt başvurusunun olumsuz sonuçlanarak mesleğin fiilen icra edilememesi ihtimali söz konusu olduğundan, bu durumun daha az giriş keseneği ödeyerek mesleğe fiilen başlayan avukatlar karşısında nakil yoluyla levhaya kayıt başvurusunda bulunanların Anayasa'da teminat altına alınan çalışma hakkına ölçüsüz bir müdahale teşkil edeceği de açıktır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası uyarınca, idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğundan, hukuka aykırı olduğu tespit edilen giriş keseneği adı altında davacıdan fazladan alınan nakil ücretinin davalı idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir. 
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yapmakta iken Ankara'ya taşınan ve nakil yoluyla kaydının Ankara Barosu'na alınmasını talep eden davacı tarafından, nakil başvurusu sırasında alınan 4.000,00-TL bedelin tarafına iadesi istemiyle yapılan 09/01/2019 tarihli başvurunun reddine ilişkin Ankara Barosu Başkanlığımın 10/01/2019 tarih ve 11-117/5447 sayılı işleminin iptali ile ödenen 4.000,00-TL'nin yasal faiziyle iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
Ankara 23. İdare Mahkemesi Hakimliği'nin 30/10/2019 tarih ve E:2019/479 K:2019/2695 sayılı kararıyla, Avukatlık Kanunu'nun 81. maddesinin ikinci fıkrasının nakil ücretini de kapsadığının kabulü gerektiği, bu bağlamda baro giriş keseneği miktarının tespitinin Baro Genel Kurullarına ait olduğu, ancak Genel Kurullara verilen bu yetkinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 81. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ölçülerle sınırlı olduğu ancak Genel Kurul kararının iptali yönünde herhangi bir karar alınmadığı ve söz konusu Kanun uyarınca miktar tespitinde yetkinin Genel Kurul'a ait olduğu hususları göz önüne alındığında dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, kesin olarak karar verilmiştir.
 
28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 19. maddesiyle değişik 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İstinaf başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde, konusu beş bin (kararın verildiği tarih itibarıyla altı bin) Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davalar ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu, bu kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı kuralına yer verilmiştir.
 
Buna göre, Ankara 23. İdare Mahkemesi Hakimliği'nin 30/10/2019 tarih ve E:2019/479 K:2019/2695 sayılı kararına konu uyuşmazlık konusu tutar, kararın verildiği tarih itibarıyla 2577 sayılı Kanunun 45/1. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında kaldığından istinaf kanun yoluna başvurma imkanı bulunmaksızın kesinleşmiştir.
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kanun Yararına Temyiz" başlıklı 51. maddesinde; " 1. İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.
 
2. (Değişik: 5/4/1990 - 3622/20 md.) Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.
 
3. Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır." hükmüne yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 3. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, "Levhasına yazılmak istenen baro bölgesinde ikametgahı bulunmak", avukatlığa kabul şartları arasında sayılmış, "Baro keseneği" başlıklı 65. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde, "Baro keseneğinin yıllık miktarı, genel kurulca belirlenir ve her yılın ocak ve temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenir."; "Levhaya yazılma yükümlülüğü" başlıklı 66. maddesinin 1. fıkrasında, "Her avukat, bölgesi içinde sürekli olarak avukatlık edeceği yerin baro levhasına yazılmakla yükümlüdür"; "Başka baroya nakil" başlıklı 68. maddesinde, "Bir barodan diğer baroya nakil hakkındaki istekler, levhasına yazılmak istenen baro yönetim kuruluna yazı ile yapılır. Nakil dilekçelerine hangi belgelerin ekleneceği ve nakilde ne gibi usullerin uygulanacağı yönetmelikte gösterilir."; "Nakille ilgili inceleme ve istemin kabulü" başlıklı 69. maddesinde, "Nakil isteği ile başvurulan baronun yönetim kurulu, istekte bulunan avukat hakkında gerekli gördüğü her türlü inceleme ve işlemleri yapar ve özellikle avukatın disiplin kovuşturması altında olup olmadığını, ödenecek borcu bulunup bulunmadığını levhasına yazılı olduğu barodan sorar. (...) avukatın baroya borçlarını ödemesinden evvel hiçbir işlem yapılamaz. Nakil isteminin kabulü halinde verilecek karar, nakledilen baro yönetim kurulu tarafından Türkiye Barolar Birliğine ve avukatın ayrıldığı baroya derhal bildirilir."; "Nakil isteminin reddi" başlıklı 70. maddesinde, "Nakil isteminin, levhasına yazılmak için başvurulan baroca reddi halinde, nakil isteğinde bulunan avukat, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir. Baro yönetim kurulu, nakil isteminin baroya varışı tarihinden itibaren bir ay içinde bir karar vermezse istem reddedilmiş sayılır. Bu halde bir aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde ilgili, Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir. Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine vereceği kararlar kesin olup bu kararlara karşı ilgili tarafından İdari Yargı Merciine başvurulabilir. Türkiye Barolar Birliği itiraz dilekçesinin varışı tarihinden itibaren üç ay içinde bir karar vermezse itiraz reddedilmiş sayılır. Türkiye Barolar Birliği itirazın kabulü hakkındaki kararını, avukatın naklettiği ve ayrıldığı barolara derhal bildirir." hükümlerine yer verilmiş; 72. maddesinin 1. fıkrasının © bendinde, "Üç ay içinde baro bölgesinde bir büro açılmamış olması veya büronun kapatılmış yahut baro bölgesi dışına nakledilmiş bulunması, uyarıya rağmen kayıtlı olduğu baro dışında sürekli olarak avukatlık yapan avukatın çalışmasını sürdürdüğü baroya kaydını yaptırmaması" hali levhadan silinmeyi gerektiren haller arasında yer almış; 81. maddesinin 1. fıkrasının 2. bendinde, "Levhaya, avukatlık ortaklığı siciline yazılacakların giriş keseneğini avukatlar için en az ikibin en çok sekizbîn, avukatlık ortaklıkları için en az yirmibin en çok seksenbin; yıllık keseneğini de, avukatlar için en az bin en çok dörtbin, avukatlık ortaklıkları için en az onbin en çok kırkbin gösterge rakamının her yıl bütçe kanununda Devlet memurları için belirlenen maaş katsayısının çarpımı ile elde edilecek miktar oranında tespit etmek ve bunların ödeneceği tarihleri belirlemek.", Baro Genel Kurullarının görevleri arasında sayılmış; 95. maddesinin 2. fıkrasının 2. bendinde, "Stajyer ve avukatların baroya kabul ve levhaya yazılma veya nakil işleri hakkında karar vermek" ve 13. bendinde, "Genel kurul kararlarını yerine getirmek" Baro Yönetim Kurullarının görevleri arasında sayılmıştır.
 
19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliği'nin başka baroya nakil hükümlerini düzenleyen dördüncü bölümünün "Başvurma" başlıklı 21. maddesinde, "Nakil için başvuru, avukatın levhasına yazılmak istediği baro yönetim kuruluna yazı ile yapılır. Başvuru yazısında, istekte bulunan avukatın levhasında kayıtlı olduğu baronun adı, baro sicil numarası, ruhsatname tarih ve numarası, sosyal güvenlik yönünden hangi statüye tabi bulunduğu, levhasına yazılmak istediği baro bölgesindeki tebligat adresini bildirmesi şarttır. "İnceleme" başlıklı 22. maddesinde, "Başvurunun yapıldığı baro yönetim kurulu nakil istemi üzerine; a) Avukatın levhasına yazılı olduğu barodan, avukatın nakil isteğinde bulunduğunu da bildirerek; baroya aidat borcu, yaşlılık sigortası prim borcu olup olmadığını, disiplin kovuşturması altında bulunup bulunmadığını ve gerekli gördüğü diğer hususları sorar, b) Türkiye Barolar Birliğine avukatın nakil yoluyla levhasına yazılmak istediğini bildirir, ruhsatname tarih ve numarasını belirterek, avukatın bu konudaki bildirisini doğrular, c) Gerekli gördüğü diğer incelemeleri yapar."; "Karar" başlıklı 23. maddesinde, "Baro yönetim kurulu, avukatın, istek sırasında levhasına yazılı olduğu baroya yıllık kesenek borcu, Sosyal Sigortalar Kurumuna (..) prim borcu olduğunu veya disiplin kovuşturması altında bulunduğunu tespit ederse, bu engeller ortadan kalkıncaya kadar işlem yapılmamasını kararlaştırır ve avukata, nakil isteği hakkında bir karar verilebilmesi için borçlarının ödenmesinin ve/veya disiplin kovuşturmasının sonuçlanmasının gerektiğini tebliğ eder. Avukatın; levhasına yazılı olduğu baroya yukarıda sözü edilen türde borçları yoksa ya da yapılan tebligat üzerine bu borçlarının ödendiği, avukatın borçlu olduğu baro tarafından düzenlenecek bir belge ile kanıtlanmışsa; avukat disiplin kovuşturması altında bulunmuyor ya da hakkındaki disiplin kovuşturmasının sonuçlandığı, kovuşturma yapan baronun bu konudaki yazısı ile kanıtlanmışsa; nakil isteminde bulunulan baro yönetim kurulu nakil istemini inceler ve istemin kabulü veya reddine dair bir karar verir."; "İstemin Kabulü ve Reddi" başlıklı 24. maddesinde, "İstemin kabulü kararı ile birlikte avukat o baronun levhasına yazılmış olur. Baro levhasına yazılma günü, derhal Türkiye Barolar Birliğine ve avukatın önceden yazılı olduğu baroya bildirilir. Avukatın nakil öncesi kayıtlı bulunduğu baro bu bildirim üzerine, naklin gerçekleştiği baro levhasına kayıt tarihi itibariyle avukatın adını kendi baro levhasından siler. Avukatın baro sicil ve sigorta dosyaları naklettiği baroya gönderilir. Avukatın naklettiği baronun adı, Türkiye Barolar Birliğine ve Adalet Bakanlığına bildirilir. Avukattan, naklettiği baro levhasına kaydı yapılırken giriş keseneği alınır." hükümlerine yer verilmiştir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olarak görev yapmakta iken Ankara'ya taşınması sebebiyle 16/11/2018 tarihli başvuru ile kaydının nakil yoluyla Ankara Barosu'na alınması talebinde bulunan davacı tarafından, nakil başvurusu sırasında kendisinden alman 4.000,00-TL bedelin, yasal faiziyle iadesine karar verilmesi istemiyle Ankara Barosu Başkanlığına hitaben 09/01/2019 tarihli dilekçe ile yapılan başvurunun, Ankara Barosu Yönetim Kurulu'nun 09/01/2019 tarih ve16/59 sayılı kararıyla, Ankara Barosu 65. Olağan Genel Kurulunda alınan karar doğrultusunda reddedilmesi ve bu kararın Ankara Barosu Başkanlığımın 10/01/2019 tarih ve 11-117/5447 sayılı işlemi ile davacıya bildirilmesi üzerine: bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Davacı tarafından, Avukatlık Kanunu'nda avukatlardan alınacak ücretlerin "yıllık kesenek" ve "giriş keseneği" adı altında düzenlendiği, nakil yoluyla kayıt yaptıranlardan "nakil ücreti" adı altında alınabilecek bir ücretin yasal dayanağının bulunmadığı, Baro Genel Kurulları tarafından belirlenecek giriş keseneği ve yıllık keseneğin asgari ve azami hadlerinin ise Avukatlık Kanunu'nun 81/2. maddesinde belirtildiği, belirtilen sınırları aşan kararların yok hükmünde olduğu ileri sürülmektedir.
 
Davalı idare tarafından, İstanbul Barosu'ndan nakil olmak üzere başvuran davacıdan başvurusu üzerine 20-21 Ekim 2018 tarihinde yapılan Ankara Barosu 65. Olağan Genel Kurulu'nda alınan karar gereği 4.000,00-TL giriş keseneğinin tahsil edildiği, Avukatlık Kanunu Yönetmeliği'nin 24. maddesinin son fıkrasında, avukattan naklettiği baro levhasına kaydı yapılırken giriş keseneği alınacağının açıkça düzenlendiği, yapılan yasal ödemeler neticesinde 28/11/2018 tarih ve 9/287 sayılı Yönetim Kurulu kararıyla davacının baro levhasına kaydının yapıldığı, Avukatlık Kanunu'nun 81. maddesinde giriş keseneğini belirleme yetkisinin Baro Genel Kurulu'na verildiği, bu yetki gereği Ankara Barosu 65. Olağan Genel Kurulu'nda nakil için giriş keseneğinin 4.000,00-TL olarak belirlendiği, yine Kanunun 95. maddesinin 13. fıkrasında, Genel Kurul kararlarını yerine getirme görevinin Baro Yönetim Kurulu'nun görevleri arasında sayıldığı, Genel Kurul kararlarını uygulamakla yükümlü olan Yönetim Kurulu tarafından davacının giriş keseneğinin iadesi talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
 
Ruhsatname sahibi olan avukatların, avukat unvanını kullanabilmeleri, mesleği fiilen icra edebilmeleri ve avukatlığa ait yetkileri kullanabilmeleri için bölgesi içinde sürekli olarak avukatlık edeceği yerin baro levhasına yazılma yükümlülüğü bulunmaktadır. Baro levhasına kayıt talebinde bulunan bir kişinin ikamet ettiği bölgedeki baro levhasına yazılabilmesi için kural olarak Avukatlık Kanunu'nun 3. maddesinde belirtilen yasal şartları taşıması daha önce Avukatlık Kanunu'nun 72. maddesi uyarınca baro levhasından kaydı silinmiş ise levhadan silinmeyi gerektiren hallerin sona erdiğini ispat etmesi gerekmektedir. Kanunda baro levhasına kayıt taleplerinin incelenmesi safhasında bu iki maddeden kaynaklanan şartlar haricinde adaylara veya avukatlara getirilmiş başkaca bir yükümlülük bulunmamaktadır.
 
Avukatlık Kanunu'nun 76. maddesinde, Barolar, avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olarak tanımlanmış olup; baro levhasına kayıtlarını yaparak avukatlık mesleğini fiilen icra etmek isteyen avukatlar arasında çalışma yaşamına ilişkin gerekli düzenlemeleri yaparak fırsat eşitliği sunmak ve her türlü ayrımcılığı önleyici tedbirler almak, gerek Anayasalın 49.; maddesinde ifade edilen çalışma hakkı bağlamında gerekse avukatlık meslek düzeninin korunmasının sağlanması açısından Baroların yükümlülükleri arasında yer almaktadır.
 
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri bir arada incelendiğinde; bir avukatın kayıtlı olduğu barodan diğer bir baroya nakil talebinde bulunması durumunda, nakil isteği ile başvurulan Baro Yönetim Kurulu'nca yapılacak araştırma sonucunda baro levhasına yazılma konusunda herhangi bir engeli bulunmadığı sonucuna varılarak istemi kabul edilen avukattan yalnızca giriş keseneğinin alınacağı, Avukatlık Kanunu'nun 81. maddesinin 1. fıkrasının 2. bendi uyarınca ise Baro Genel Kurullarının levhaya kayıt aşamasında avukatlardan alınacak giriş keseneğini asgari ve azami sınırlar içerisinde kalmak kaydıyla belirlemeye yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
 
Dava konusu uyuşmazlıkta, Ankara Barosu levhasına nakil yoluyla kayıt talebinde bulunan davacıdan, levhaya kayıt ücreti olarak "giriş keseneği-nakil gelen" açıklamasıyla 4.000,00 TL tahsilat yapıldığı, yapılan tahsilatın Avukatlık Kanunu'nun 81/2. maddesi uyarınca Baro Genel Kurulunca belirlenen giriş keseneği tutarından fazla olduğu, her ne kadar tahsilat makbuzunda "giriş keseneği" açıklamasına yer verildiği görülmekte ise de, belirlenen 4.000,00 TL tutarın sadece nakil yoluyla levhaya kayıt başvurusunda bulunanlar için uygulandığı, usulüne uygun avukatlık stajı yaparak baro levhasına kayıt talebinde bulunanlardan alınacak "giriş keseneği" ile nakil yoluyla baro levhasına kayıt talebinde bulunan avukatlardan alınacak "giriş keseneği” arasında ayrım yapılmasını gerektirir herhangi bir yasal dayanağın bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
 
Öte yandan, sadece nakil yoluyla baro levhasına kayıt başvurusunda bulunanlar için öngörülen bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda, baro levhasına kayıt başvurusunun olumsuz sonuçlanarak mesleğin fiilen icra edilememesi ihtimali söz konusu olduğundan, bu durumun daha az giriş keseneği ödeyerek mesleğe fiilen başlayan avukatlar karşısında nakil yoluyla levhaya kayıt başvurusunda bulunanların Anayasa'da teminat altına alınan çalışma hakkına ölçüsüz bir müdahale teşkil edeceği de açıktır.
 
Davalı idarece, dava konusu işlemin Ankara Barosu'nun 20-21 Ekim 2018 tarihinde yapılan 65. Olağan Genel Kurulunda alınan karar gereği tesis edildiği, Baro Yönetim Kurullarının Genel Kurul kararlarını uygulamak konusunda bağlı yetki içinde olduğu savunulmuş ise de; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 4. fıkrası uyarınca düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmayacağından davalı idarenin bu savunmasına itibar edilmemiştir.
 
Diğer taraftan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125. maddesi uyarınca, idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğundan, hukuka aykırı olduğu tespit edilen "giriş keseneği" adı altında davacıdan fazladan alınan nakil ücretinin davalı idareye başvuru tarihi olan 09/01/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir.
 
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığımın kanun yararına temyiz isteminin kabulüne, Ankara 23. İdare Mahkemesinin 30/10/2019 tarih ve E:2019/479 K:2019/2695 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi uyarınca, hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına, kararın birer suretinin Danıştay Başsavcılığına, Ankara Barosu Başkanlığı ile davacıya gönderilmesine ve bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına, 08/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Konuyu Yazdır


Anahtar Kelimeler

Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı, Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı icra, Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı hukuk, Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı haciz, Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı satış, Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı Kıymet takdiri, Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı Hakkında, Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı nedir, Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı myicra, Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı icra takibi, Baro Nakillerinde Giriş Keseneği Adı Altında Alınan Ücrette Hukuka Uyarlık Bulunmadığı araç haczi


Hızlı Menü: