*  Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk.
0
Yorum
1175
Okunma
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
BU KONUYU DEĞERLENDİR
Görüntüleyenler: 1 Ziyaretçi
Konuyu Yazdır
Süper Moderatör
******
Şuan Çevrimdışı
16
(Mesajlar)
3
(Konular)
19-12-2017
(Kayıt Tarihi)
Belirtilmemiş
(Meslek)
(16) Bursa
(Görev Yeri)
(Haberci)
0
(Rep Puanı)
#1
  10-02-2020, Saat: 15:11
Taahhütlerde Damga vergisi alıyoruz,  emsal bir MERCİİ Kararı....


T.C.
BURSA
1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/71 Esas
KARAR NO : 2020/89
...........................................................

Mahkememizce iş bu davanın 6100 sayılı HMK.nun 320/1 maddesi ve İİK.nun 18.maddesi gereğince "dosya üzerinden karar verilmesi mümkün haller"den olduğu anlaşıldığından, taraflar duruşmaya davet edilmeden, dosya üzerinden inceleme yapılmış olmakla,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şikayetçi Banka vekili şikayet dilekçesinde özetle; Müvekilinin alacağının tahsili için borçlu Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2020/749 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve borçlunun  İİK.nun 111.maddesi gereği taksitle ödeme talebinde bulunduğunu, taahhüt metninin hazırlandığını ve icra dairesinde borçludan alınacak taahhüt işleminden dolayı Damga vergisi alınmaması talebinde bulunulduğunu, ancak İcra Müdürlüğünün 23/01/2020 tarihli kararında işlemin yapılabilmesi için Damga Vergisinin alınması gerektiği yönünde kararın verildiğini, taahhüt alınması işleminin damga vergisi kapsamında yeni bir borçlandırıcı işlem olmadığını, İcra takibinde mevcut bir borcun taksitlendirilmesi olduğunu, söz konusu harçtan Damga Vergisi Kanununa ekli Damga Vergisinden İstisna Edilen Kağıtlar başlığını taşıyan (2) sayılı tablonun (23) numaralı fıkrası uyarınca damga vergisi, ile değişik 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17. Maddesinin 4 numaralı fıkrası uyarınca müvekkili bankanın Damga Vergisi ve Katma Değer Vergisinden muaf  olduğunu, taahhüt işleminin yapılabilmesi için işbu harcın talep edilmesinin işin sürüncemede bırakılması niteliğinde olduğunu, İcra dairesinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan iptali  ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep İİK nun 16. maddesi kapsamında memur muamelesine yönelik şikayettir.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı banka tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, alacaklı vekili tarafından 23/01/2020 tarihinde borçlu ile birlikte icra dairesinde borçlunun taahhüdünün alınmasını ancak damga vergisinden muaf olmaları sebebi ile damga vergisi alınmaması yönünde talepte bulunulduğu, icra memurluğu tarafından 23/01/2020  tarihinde " Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 10.01.2014 tarihli yazısına göre, Ödeme taahhüdünün bir sözleşme olduğu, icra dosyasında yazıya döküldüğü, Damga Vergisi Kanununun 1. maddesine göre Ekli 1 sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, belli parayı ihtiva eden taahhütnamelerin damga vergisine tabi tutulacağı, oranının binde 9,48 oranında olduğu, dava konusu ödeme taahhüdüne de bu damga vergisinin uygulanması gerektiği, ödeme taahhüdüne binde 9,48 oranında sözleşme damga resmi alınması gerektiği, henüz damga resmi ödenmediği, Ayrıca Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının 13.09.2019 tarihli, 113/5282 sayılı yazıları ile Damga Vergisi Kanununun 1. maddesine göre Ekli 1 sayılı tablonun 1/A-1 maddesi uyarınca nispi damga vergiğine tabi olduğu hususunda İcra İşleri Daire Başkanlığına görüş bildirdiği görülmekle 23.01.2020 tarihli, 24.493,23 TL'nin ödeme taahhüdü tutarının binde 9,48 oranında sözleşme damga resmi alınması halinde işleme alınmasına, (Yargıtay 12 H.D. E: 2014/24798 -K: 2014/30536).... İİK 16. Maddesi yolu açık olmak üzere karar verildi." şeklinde karar verildiği görülmüştür.
488 Sayılı Damga Vergisi Kanunun 26. Maddesi uyarınca resmi dairelerin ilgili memurları kendilerine ibraz edilen kağıtların damga vergisini aramaya veya vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanların bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağa düzenlemek üzere vergi dairesine göndermeye mecburdurlar.
Aynı yasanın 27/ son maddesine göre  Bankalar, kamu iktisadi teşebüsleri ve iştirakleri ile 22 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunanlar, vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kâğıtları usulüne uygun olarak vergi ve cezası ödenmedikçe işleme koyamazlar. Vergi ve cezası ödenmeden bu kâğıtları işleme koyan kişi ve kuruluşlardan, kâğıdın mükelleflerinden alınacak ceza tutarınca ayrıca ceza alınır.
Yasal bu düzenlemeler dikkate alındığında icra memurluğunca borçlu tarafından takip konusu alacağın taksitle ödeneceğine dair icra memurluğu tarafından düzenlenen belgenin damga vergisine tabi olup olmadığının icra memurluğu tarafından değerlendirilmesi gerektiği ve damga vergisi alınması gerektiği kanaatine varıldığı takdirde 488 Sayılı Sayılı Yasanın 26. Maddesine göre işlem yapılması gerektiği, icra memurluğu tarafından da 488 Sayılı Yasanın 26 ve 27. Maddesine göre işlem yapılmış olması sebebi ile yapılan işlemde bir usulsüzlük bulunmadığı,
Her ne kadar şikayetçi vekili tarafından müvekkili bankanın 488 sayılı yasaya ek 2 no'lu tablonun 23. Maddesi ve 5281 sayılı yasanın 8. Maddesi ile eklenen 35. Fıkrasına göre damga vergisinden muaf oluğu belirtilmiş ise de işlemin icra memurluğu tarafından gerçekleştirilecek olması sebebi ile 2 sayılı tablonun 23. Maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, 23. Maddedeki işlemlerin ancak bankalar ile ilgilisi tarafından düzenlenecek belgelerle ilgili olduğu, 5520 sayılı yasanın 5/1-f maddesi ise bankaların finansal kiralama ya da finansman şirketlerine borçları nedeni ile kanuni takibe alınmış veya TMSF'ye borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının bu borçlara karşılık bankalara finansal kiralama veya finansman şirketlerine veya bu fona devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançlarla ilgili olduğu, borçlunun kurum olmadığı bu nedenle alacağın ve işlemin 5422 sayılı yasanın 5/1-f maddesi kapsamında da değerlendirilmesi mümkün olmadığından, İcra Dairesinin talebin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uyarlı olmakla vaki şikayetin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Şikayetin  REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının yatırmış olduğu gider avansından kalan miktarın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, evrak üzerinde inceleme sonucu verilen karar tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf  yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/02/2020
< Harun Taner İMRE >
Konuyu Yazdır


Anahtar Kelimeler

Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk., Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. icra, Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. hukuk, Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. haciz, Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. satış, Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. Kıymet takdiri, Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. Hakkında, Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. nedir, Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. myicra, Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. icra takibi, Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. araç haczi


Bu Konudaki Yorumlar
Taahhütlerde Damga vergisi alınması hk. - Yazar: eskici - 10-02-2020, Saat: 15:11

Hızlı Menü: