İlamlı icra takibi başlatıldığı, borçlunun başvurusu üzerine teminat karşılığı tehiri icra kararı verildiği bilahare ilamın alacaklı lehine bozulması üzerine alacaklının teminatın paraya çevrilmesi, fazla çalışma ücreti için muhtıra çıkartılması talebinin icra müdürlüğünce reddi üzerine; icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulduğu, mahkemece şikayete konu kararda bozma konusu yapılmayan hususlar yönünden teminatın paraya çevrilmesi ile fazla mesai ücreti yönünden ise de ek takip talebinde bulunulmadığından talebin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin tümden reddedildiği, iş mahkemesince verilen yeni kararın kesinleşmesi gerektiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmişse de, iş mahkemesi kararlarının infazı için kararın kesinleşmesi gerekmediği gibi bozma dışında kalan kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti alacağı yönünden teminatın paraya çevrilmesi isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği-Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi İ. Akdeniz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde; alacaklı, takibe dayanak ilamın lehe bozulduğunu dolayısıyla bakiye kısım için muhtıra çıkartılması ve teminatın paraya çevrilmesi talebinin reddine ilişkin icra memur muamelesine karşı icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurduğu, mahkemece İİK‘nin 40. maddesi uyarınca şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı alacaklının temyiz yoluna başvurduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi hükmü gereğince uygulanması gerekli 1086 sayılı HUMK'nin 429 vd. maddeleri kapsamında; hükmün temyizi üzerine Yargıtay'ca kısmen onanıp kısmen bozulması ve mahkemece bozmaya uyulması halinde, sadece hükmün bozulan kısımları ile ilgili yargılama yapılarak yeniden karar verilebilir, onanan kısmı ile ilgili yargılama yapılarak yeni hüküm kurulamaz, önceki ilam onanan kısımlar yönünden ayaktadır, taraflar yönünden usuli kazanılmış hak oluşturur ve bu kısımlar yönünden icra kabiliyetini taşır. Bu nedenle hükmün bozulan kısmı yönünden icra işlemleri olduğu yerde durur ise de onanan kısmı yönünden icra işlemlerine devam edilir. (HGK'nun 23.10.2002 tarih ve 2002/11-663 E, 2002/847 K.)
Somut olayda, İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin 2011/872 Esas - 2013/543 Karar sayılı kararından kaynaklanan kıdem tazminat, ihbar tazminatı ve izin ücreti alacağına yönelik ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlunun başvurusu üzerine teminat karşılığı tehiri icra kararı verildiği bilahare Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2013/11659 Esas - 2015/8661 Karar sayılı ilamı ile sair temyiz itirazları yönünden değilse de fazla çalışma alacağı yönünden ilamın alacaklı lehine bozulması üzerine alacaklının teminatın paraya çevrilmesi, fazla çalışma ücreti için muhtıra çıkartılması talebinin icra müdürlüğünce reddi üzerine; icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulduğu mahkemece şikayete konu kararda bozma konusu yapılmayan hususlar yönünden teminatın paraya çevrilmesi ile fazla mesai ücreti yönünden ise de ek takip talebinde bulunulmadığından talebin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin tümden reddedildiği, iş mahkemesince verilen yeni kararın kesinleşmesi gerektiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmişse de, iş mahkemesi kararlarının infazı için kararın kesinleşmesi gerekmediği gibi bozma dışında kalan kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti alacağı yönünden teminatın paraya çevrilmesi isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
12. HD. 21.01.2019 T. E: 2018/4856, K: 577