*  İçtihat Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası-
0
Yorum
196
Okunma
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
BU KONUYU DEĞERLENDİR
Görüntüleyenler: 1 Ziyaretçi
Konuyu Yazdır
Yönetici
*******
Şuan Çevrimdışı
Administrator
1,249
(Mesajlar)
1,155
(Konular)
16-09-2015
(Kayıt Tarihi)
İcra Müdürü
(Meslek)
(68) Aksaray
(Görev Yeri)
ab93893
(Haberci)
23
(Rep Puanı)

Haberci: ab93893
#1
13-10-2021, Saat: 22:33
Davacı "ihalenin muvazaalı olduğunu" değil, ihaleye "borçlu hesabına", "borçlunun çalışanı" olan davalı üçüncü kişi tarafından girilerek, bedelin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiasında olup, borçlu adreslerinde yapılan hacizlerde, borçlu çalışanı olarak hazır bulunan, hacizli malları yed-i emin olarak teslim alan davalıların tesadüfen orada bulunduğu yönündeki iddiasının dinlenmeyeceği-  Tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece, davalı üçüncü kişinin, "borçlu çalışanı" olarak kabul edilerek, "ihale bedellerini ödeme gücü olup olmadığı", "bu ihale alımının borçlu adına yapılıp yapılmadığı" hususlarının değerlendirmesi gerektiği- Davalı borçlunun ticari defterleri ile davalı üçüncü kişinin taşınmazları sattığı dava dışı şirketlerin ticari defterleri üzerinde bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, bu şirketlere satıştan önce veya sonrasında devam eden ticari ilişkide olup olmadığının da araştırılması gerektiği-
 

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu...Yedek Parça Tic. Ltd. Şti. hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile ... ili,... ilçesi 6443 ada 14 parsel A Blok 10. Kat 59. No'lu bağımsız bölümün 32. İcra Müdürlüğü'nün 2013/9426 sayılı dosyasında cebri satış sonucu 28/08/2014 tarihinde ... ili,... ilçesi, ... Mah. 21148 ada, 3 parsel 2 kat 9 no'lu bağımsız bölümün ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3890 sayılı dosyada yapılan cebri icra satışı sonucu 29/08/2014 tarihinde davalı şirkette çalışan ve davalı hakkında yapılan hacizlerde yediemin olan ...'a satıldığı, bu satış işlemlerinin müvekkiline zarar verme kastıyla yapıldığını ve davalı ...'un davalı şirketin mali durumunu bildiğini ve zarar verme kastıyla hareket ettiğini ileri sürerek ihale bedeli 512.650,00 TL'nin davalı ...’tan tahsilini talep etmiştir.

Davalı borçlu şirket vekili, davacının cebri icra yolu ile yapılan ve kesinleşen satışın iptalini isteyemeyeceğini dava konusu taşınmazların müvekkilinin Türkiye Finans Katılım Bankası ve Halk Bankası AŞ'ye olan borçları nedeni ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... vekili, müvekkilinin “... İthalat” ünvanlı işletmenin sahibi olduğunu, taşınmazları ihaleye girerek aldığını ve ekonomik gücü olduğunu, daha sonra taşınmazları dava dışı şahıslara sattığını, bu davanın haksız açıldığını belirtmiştir.

Mahkemece, dava konusu taşınmazların, davalı ... tarafından devralınmasının davacıyı zarara sokmak amacı ile yapıldığının kabulünün mümkün olmadığı, çünkü taşınmazların davalı şirkete kredi veren diğer bankaların alacaklarını tahsil amacıyla ve aleni olarak yapılan açık arttırmalar sonucunda devredilmiş olduğu, taşınmazları satın alanın sıfatı diğer bir anlatımla davalı şirketin tanıdığı ve/veya birlikte çalıştığı kişi olmasının önem taşımadığı, satışların cebri icra yolu ile taşınmazların bedeli ödenerek yapıldığından muvazaalı bir satıştan ve davacı zararına davalı borçlunun malvarlığını azaltmaya yönelik bir davranıştan söz edilmeyeceği, davanın kanıtlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

İstinaf mahkemesi de, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazların davalı ... tarafından icra ihalelerinden alınmış olup ihalelerin kesinleşmiş olduğu davacı tarafından ... 31. İcra Müdürlüğünün 2013/9426 ve ... 6. İcra Müdürlüğünün 2013/3890 sayılı takip dosyalarındaki alacağın ve yapılan icra takiplerinin muvazaalı olduğunun iddia edilmediği, satış bedellerinin dava dışı alacaklıların borcunu dahi karşılayamadığı, davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan nam-ı müstear niteliğindeki işlemin iptali istemine ilişkindir.

Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK'nun 19.maddesine göre açılan davalar yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Bu tür işlemlerin İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptali istenilerek davacı alacaklının alacağına kavuşması sağlanır. İşlemin nam-ı müstear olarak gerçekleştiğini ispat külfeti davacıya aittir.

Somut olayda, davacının alacağının dayanağı 18.03.2009 tarihinden başlayan kredi sözleşmesine dayanmaktadır. Dava konusu taşınmazlar 29.08.2014 tarihinde, davalı üçüncü kişi ... tarafından ihalede satın almış daha sonra dava dışı şirketlere satmıştır. Davacı alacaklı üçüncü kişiden 512.650,00 TL ihale bedelinin tahsilini istemektedir.

Gerek ilk derece mahkemesi, gerekse istinaf mahkemesi taşınmazların icra dosyasında yapılan ihalede alındığı, ihalenin muvazaalı olmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamıştır. Davacı ihalenin muvazaalı olduğunu değil, ihaleye borçlu hesabına davalı ... tarafından girilerek, bedelin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiasıdır. Buna dayanak olarak üçüncü kişinin borçlunun çalışanı olması, olgusuna dayanmıştır.

Gerçekten, borçlu hakkında gerek davacı alacaklı bankanın gerekse diğer alacaklıların yaptıkları takiplerdeki tebligatları değişik zamanlarda, borçlunun birlikte çalışan işcisi olarak davalı ... almış, yine değişik zamanlarda yapılan borçlu adreslerinde yapılan hacizlerde, borçlu çalışanı olarak hazır bulunmuş ve hacizli malları yed-i emin olarak teslim almıştır. Bu durumun davalıların tesadüfen orada bulunduğu yönündeki iddiasının yaşam deneyimlerine uygun olmadığı açıktır. Zabıta araştırmasına göre davalı ...’un 2.600,00 TL emekli maaşı ve 150.000,00 TL'lik bir eve sahip olduğu, aylık 1.300,00 TL kredi borcu olduğu tesbit edilmiştir. Öte yandan 2014 yılında 50.000,00 TL sermaye ile yine borçlu ile aynı alanda bir şahıs şirketi olduğu, bu şirketin en fazla ticari ilişkisinin ...... Sistemleri Pazarlama İthalat ve İhracat Tic. Ltd. Şti. olduğu 4.413,00 TL kar yaptığı belirtilmiştir.

Mahkemece, yapılacak iş, davalı borçlunun ticari defterleri ile davalı ...’un taşınmazları sattığı dava dışı ...... Sistemleri Pazarlama İthalat ve İhracat Ticaret Ltd. Şti. ve YB Yücel...Ltd.Şti ticari defterleri üzerinde bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, bu şirketlere satıştan önce veya sonrasında devam eden ticari ilişkide olup olmadığı da araştırılarak, davalı üçüncü kişinin davalıların iddiasının aksine borçlu çalışan olarak kabul edilerek, ihale bedellerini ödeme gücü olup olmadığı, bu ihale alımının borçlu adına yapılıp yapılmadığı hususlarının değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibaretttir.

Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu yerel mahkeme kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK 373/1 maddesi gereğince istinaf mahkemesinin kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Mahkemesi 26.Hukuk Dairesine gönedirilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/07/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

4. HD. 09.07.2021 T. E:1209 , K:4388
Yorma kendini, Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin. Charles Bukowski
Konuyu Yazdır



Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
 İhale kesinleşmeden icra Müd.tarafından tapuya tescil işlemi yazılamaz, buna rağmen yazıldı ise DuraN 0 712 20-02-2020, Saat: 14:28
Son Yorum: DuraN
 Tamamlayıcı ihale haricinde 2 ihale bedeli farktan sorumluluk doğmaz DuraN 0 855 15-02-2020, Saat: 21:16
Son Yorum: DuraN
 İİK.133 gereğince İkinci İhale Alıcısına İhale Bedelini Yatırmak Üzere 10 Günlük Süre Verilmesi DuraN 0 1,419 10-02-2020, Saat: 22:33
Son Yorum: DuraN
Anahtar Kelimeler

Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası-, Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası- icra, Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası- hukuk, Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası- haciz, Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası- satış, Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası- Kıymet takdiri, Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası- Hakkında, Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası- nedir, Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası- myicra, Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası- icra takibi, Tasarrufun iptali- İhale bedelinin aslında borçlu tarafından ödendiği iddiası- araç haczi


Hızlı Menü: