*  İçtihat Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti
0
Yorum
814
Okunma
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
BU KONUYU DEĞERLENDİR
Görüntüleyenler: 1 Ziyaretçi
Konuyu Yazdır
Yönetici
*******
Şuan Çevrimdışı
Administrator
1,249
(Mesajlar)
1,155
(Konular)
16-09-2015
(Kayıt Tarihi)
İcra Müdürü
(Meslek)
(68) Aksaray
(Görev Yeri)
ab93893
(Haberci)
23
(Rep Puanı)

Haberci: ab93893
#1
09-10-2020, Saat: 20:50
Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğu, bilirkişi raporları ile bonodaki imzanın borçluya ait olduğu hususu ispat yükü kendisinde olan alacaklı tarafından ispatlanamadığı gibi, alacaklı vekilinin de rapora karşı diyeceklerinin olmadığı, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-


Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu keşidecinin İİK'nun 168/3. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takip dayanağı bono üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğü, mahkemece, İİK'nun 68/a-5. maddesinde yazılı meşruhatı taşıyan davetiyenin borçluya tebliğine rağmen duruşmaya katılmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği, anılan kararın temyizi üzerine, Dairemizin 22.02.2017 tarih ve 2017/642 E. - 2393 K. sayılı ilamı ile; ''... Somut olayda, borçlunun 26.05.2016 tarihli dilekçesi ekinde, kendisi tarafından aynı senetle ilgili olarak İstanbul C.iyet Başsavcılığına yapılan şikayet üzerine alınan bilirkişi raporunu ibraz ettiği, 22.01.2016 tarihli bu raporda, takibe konu bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının tesbit edildiği görülmektedir. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen yasa hükmü ve açıklamalar gözetilerek, takibe konu bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının belirlenmesi nedeniyle imzaya itirazın kabulü yerine, borçlunun tatbike medar imzalarının alınması gerektiğinden bahisle, mazeretsiz gelmediği için İİK'nun 68/a-5. maddesi uyarınca davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir" gerekçesi ile kararın bozulduğu, mahkemece, Dairemizin bozma ilamından sonra dosyanın yeni esasa kaydedildiği ve 11.07.2017 tarihli duruşmada bozmaya uyulmasına karar verilerek; bozma sonrası Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan 26.03.2018 tarihli ve yine Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan alınan 10.12.2018 tarihli bilirkişi raporlarında takip dayanağı senetteki imzanın borçluya ait olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile imzaya itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde ( 6100 sayılı HMK'nun 373. maddesi) mahkeme artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur (HGK 2010/9-71 E., 2010/87 K.). Diğer taraftan, mahkemenin hükmüne esas aldığı, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince düzenlenen 26/03/2018 ve 10.12.2018 tarihli raporda; senet üzerinde atılı bulunan imzaların kuvvetle muhtemel L.O'ın eli ürünü olduğunun değerlendirildiği görülmüş olup raporun imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığına yönelik kesin kanaat içermediği açıktır.
Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK.nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 E., 2006/231 K. sayılı kararı).
Aldırılan bilirkişi raporları ile bonodaki imzanın borçluya ait olduğu hususu ispat yükü kendisinde olan alacaklı tarafından ispatlanamadığı gibi, alacaklı vekilinin de rapora karşı diyeceklerinin olmadığını, Adli Tıp Kurumunun son merci olduğunu ileri sürerek itirazın reddini istediği görülmüştür.
O halde, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366 ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 07.10.2019 T. E: 11604, K: 14173

Yorma kendini, Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin. Charles Bukowski
Konuyu Yazdır



Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
 Bonoya dayalı icra takibi- Senette iki imzanın varlığı- Avalistin protesto edilmemesi DuraN 0 346 23-12-2020, Saat: 22:58
Son Yorum: DuraN
 Muhtarlara verilen ödeneğin haczedilmez olduğunu belirleyen bir yasal düzenleme bulunmadığı DuraN 0 763 18-04-2020, Saat: 11:55
Son Yorum: DuraN
Anahtar Kelimeler

Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti icra, Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti hukuk, Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti haciz, Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti satış, Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti Kıymet takdiri, Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti Hakkında, Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti nedir, Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti myicra, Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti icra takibi, Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti araç haczi


Hızlı Menü: